Abaru: | Hayret telaş ifadesi | Hangırdamak: | Alay ederek yüksek sesle gülmek |
Ağzını Sanırtmak: | Boş boş bakınmak | Hardalaşmak: | Oyun amacıyla güreş tutmak, yıkışmak, şakalaşmak |
Arap dudağı: | Tandır yanına çıra koymak için yapılan küçük çıkıntı | Helki: | Kova |
Aşşığı kurşunlamak: | Turnayı gözünden vurmak: | Hereni: | Büyük, yayvan kazan |
Ayran geven: | Mıymıntı | Hincik: | Şimdi, şu anda |
Bahale: | Bak hele | Hiyeri: | Be adam! |
Bandıkmak: | Çok Sıcaklamak | Hoşaf soğutmak: | Yarenlik etmek, dostça bir arada olmak. |
Baruu: | Korku ifade eden bir ünlem | Hoşkiş geçmek: | Yaranmak için çabalamak, yağ çekmek |
Bazar ekmeği: | Somun ekmeği | Istar: tezgahı | Halı |
Bıkrık: | Belin kalça kemiği tarafı | Irasına gelmek: | Rastlaşmak |
Bişekil: | Şekilsiz, çirkin görünme | İlaşı: | Ayıp bir şey |
Bunek: | Danayı bağlamaya yarayan ip | Kanıyaklı: | Kadıncağız, kızcağız (mahsun veya masumluk ifadesi olarak) |
Bunelek: | Yazın hayvanlara musallat olan bir sinek | Galan, taman: | Cümlelerin sonuna gelir, nereye koyarsan koy her yere uyar |
Caddıra: | Başına buyruk inatçı ve kavgacı ( kadın ve kızlar için kullanılır) | Kerme: | Katmanlaşmış, parçalara bölünmüş hayvan dışkısı |
Cavurdamak: | Gürültü yapmak | Kesirinden gelmek: | Sırf inat olsun diye yapılan şey |
Celfin: | Genç tavuk | Keşşik: | Ev hanımlarının mevsimlik işlerdeki (ekmek, pekmez vs) imecesi |
Cıbra: | Üzüm posası | Kıranta: | Saçları ağarmaya başlamış, oturaklı, iyi giyimli adam |
Cımgı: | Kıvılcım | Kırışmak: | Cilve yapmak |
Cırnak: | Tırnak | Köfter: | Üzüm suyu ve nişasta ile yapılan yöresel tatlı |
Çaşarat: | Yosma | Köreken: | Damat, güvey |
Çolpa: | Beceriksiz | Guşane: | Büyük tencere |
Dandininde oynatmak: | Her istediğini yaptırmak | Küncü: | Susam |
Derdinden tere yatmak: | Üzüntüden hasta olmak | Maane: | Kusur bulmak. |
Devramber: | Ayçiçeği, günebakan | Marzıman: | İri yarı adam, adamın dibi |
Dıkılmak: | İçeriye girmek “çocuklar içeri dıkılın” | Mertlemek: | Hoplamak, zıplamak |
Dırdıbık: | Sebepsiz yere kavga çıkarmak | Mısmıl: | Murdar olmak |
Domuşmak: | Ayakta durmak, somurtmak, yüzü asık olmak | Mısmıl oturmak: | Yaramazlık yapmadan oturmak |
Dölek durmak: | Yaramazlık yapmamak | Mızıklanmak: | İşi ağırdan alan mızmız |
Duşku: | Akılsız, düşüncesiz, sersem | Mirav: | Bahçe sulayan kimse |
Efdiği daralmak: | İçi sıkılmak | Nahal geldin: | Ne zaman geldin |
Ehnezimiş: | Uzun süre kullanmaktan erimiş | Neşeel: | Nasıl |
Enek: | Sermaye | Nörüün: | Hal hatır sorma ünlemi, ne yapıyorsun manasında |
Epitmek: | Yellenmek | Nöörüpbatın: | Nasılsın neler yapıyorsun |
Eşgane: | Kiler | Zamanın behrinde: | Vakti zamanında, geçmiş zamanda |
Fıcıtmak: | Fırlatmak “daşı bir fıcıttım kafası yarıldı” | Ödü sıtmak: | Çok korkmak |
Fiskin: | Ağaç sürgünü | Ötürek: | İshal, amel |
Fotuk: | Yeşil renkli burun akıntısı | Papara: | Soğanlı, domatesli yemek |
Gamga: | Kabuk | Pelezimek: | Heyecanlı bir şekilde koşmak |
Gabala: | Rastgele, toptan, miktarı belli olmayan | Pırasıt: | Bağ ve bahçelerde sebze meyve için sınırları belirlenmiş bölümler |
Gabış: | Hayvan (tüysüz hayvan), kel | Peşkir: | Havlu |
Ganara: | Doymayı bilmez adam | Pindir: | Peynir |
Garsamba: | Gereksiz nesneler, öteberi | Pörüşmek: | Solmak |
Gıcılamak: | Öfkeli ve telaşlı yürümek | Pürçüklü: | Havuç |
Gıyadalı: | Azıcık açık, kapı pencere için | Samarık; | Kandırılmaya elverişli, tembel |
Gicişmek: | Kaşınmak | Saptan gelmiş golük gibi serilmiş: | Yorgun düşmek |
Gocaoğmak: | Peynirli, soğanlı ekmek parçası yemeği | Savat: | Çene bölgesi |
Gopmak: | Koşmak | Savuşturmak: | Uğurlamak |
Göde: | Şişman | Sındı: | Makas |
Götün götün gitmek: | Geriye gitmek, geri geri gitmek | Sıracalı: | Hastalıklı |
Gunnamak: | Doğurmak | Sızgıt: | Kuyruk yağı ile kızartılıp küpe basılan kışlık kuşbaşı et |
Günülemek: | Kıskanmak | Siftinmek: | İşi yapmamak için oyalanmamak |
Sohranmak: | Söylenmek | Sinmek: | Saklanmak |
Soğukkuyu: | Lastik ayakkabı | Sorutmak: | Sessiz keyifsiz bir halde durmak |
Soyha: | Ölen insandan kalan giysiler | Sünepe: | Halsiz cılız |
Şaplak: | Tokat | Teleme: | Az pişmiş yumurta |
Tızıkmak: | Hızlı koşmak | Uğra: | Ekmek açılırken onun yapışmaması sağlayan kepek |
Uyku semesi: | Uyku mahmurluğu hali, uyku sersemliği | Ümüğü ötmek: | Yokluktan ve açlıktan perişan olmak |
Velesbit: | Bisiklet | Yanaz: | İnatçı |
Yanır: | Kirli | Yekinmek | Bütün gücüyle kaldırmaya çalışmak |
Yazağır: | Yani | Zıbarmak: | Mecburen uyumak |
Zığarmak: | Yüksek sesle karşı gelmek | Zıymak | Ayağı kayıp düşmek, kaymak |
Zibil: | Çöp (mecazi anlamı gereğinden çok | Geberyat: | Yatmadan önce yenilen yemek |